31 Temmuz 2009 Cuma

Hurma Yetiştiriciliği Hakkında

Hurma (DYOSPYROS KAKİ) Yetiştiriciliği


Yurdumuzda Trabzon hurması diye de bilinen meyvenin biride ‘ Oriental persimmon’ türü vardır. Ağaçların meyveleri olgunlaşınca tatlı, sulu ve nefistir. Ayrıca yapraklarını döken ağacın, güz sonunda ağaçta kalan meyvelerinin görünüşü de güzeldir.


Hurma ağacının -18 C derecesi soğuklara dirençli olması, çöl ikliminde dahi gelişmesi geniş uyarlığını ifade etse de, aşırı iklim uçlarında meyve vermez.

Hurma meyveleri iki değişik tat özelliği gösterir, sert meyveler, kendi kendine olgunlaşıp, yumuşamadan yenirse, ağzı burar, yutulamaz, boğazı yakar, sevilmez. Diğer tür, yumuşak olup, yumuşayınca yenilir. Güzün olgunlaşan sert hurmaları, don ve soğuklar yumuşatıp olgunlaştırır.





Çeşitleri

Hachiya
Fuyu
Chocolate
Tamopan
Tanenashi





Tarım Uygulamaları

Drenajı olmak kaydiyle oldukça değişik topraklarda gelişebilir. Üst kökleri yaygın olan hurma ağacı için genişçe bir çukur hazırlamak lazımdır.

Azotlu gübresini yeterli vermek gerekir. Gübreyi kış sonunda veya bahar başında, ölü mevsimde vermek lazımdır. Aşırı azot meyve dökülmesini hazırlayabilir. Bilinen azotlu gübreler bu iş için uygundur; ağaca dengeli besin yeterlidir. Kurağa daha dayanıklı olmakla beraber, hurmayı normal olarak sulamak yeterlidir.

Hastalık ve haşerelere çok dirençlidir. Genel bakım kafi sayılır. Kendi kendini döller ve aşılanır.

Budama için aşırı bir isteği yoktur. Aşırı dalların, uçların alınması yeterlidir. Meyvelerini cari yılın gelişen sürgünlerinde çoğunlukla oluşturur, Dışa dönüktürler meyveleri. Meyvelerini seyreltme istemez. Fakat aşırı yükle dalların kırıldığı olur. Bazen meyvelerini direklerle desteklemek gerekir. Kaplarda bodur türleri budamayla elde edilebilir. Şekil verilebilir, uysaldır.





Hachiya türü hurma soğuk depoda 1 ay kadar saklanabilir; Fuyu türü ise aylarca saklanabilir. Çok düşük ısıda hurmanın tadı gider, macun kıvamını alır. Meyvesini kurutmak da mümkündür.




Hurma için daha fazla bilgi ve Hurma Fidanı temin etmek için bize ulaşın...

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Hercai Menekşeleri

Hercai Menekşeleri

Eylül ayında açmaya başlayan Hercai menekşeleri Haziran ‘a kadar dayanabilirler. Bu bitki normal ilkbahar menekşelerinden farklı bir süs bitkisidir. Hafif geçen kış ile birlikte bitkiler yaşamlarını sürdürmeye devam edebilirler.



Yaza kadar 30 santime uzayabilen, sarkma eğilimi olan menekşe, solmaya başlayan çiçekler elle koparıldığında tekrar açar. Camgüzeli, Begonya gibi yazlık çiçek bordürlerini kışın Hercai menekşeleri ile evinizi ve bahçenizi süsleyebilirsiniz. Tekdüze renkli, sıkıcı kış bahçenize renkleriyle mutluluk getirecektir. Bitkileri gözle görebileceğiniz noktalara, saksılara dikin. Aydınlık, yarı gölgeli ortamlar bu bitkinin yetişmesi açısından çok fark etmez. Her türlü toprakta özellikle rutubet varsa iyi gelişir. Çiçekleri 10 santime tadar büyüyebilir. Hercai menekşelerinin 20 - 30 değişik renk tonu var. Bahçenizdeki daimi yeşil çit önlerine beyaz, altın ya da mavi - mor renklerini dikebilirsiniz. Renkleri karıştırmadan büyük öbekler halinde dikmelisiniz. Böylece çok etkileyici olacaktır.



Fideler piyasada 1 TL ye satılıyor. Tohumdan da üretebilmek mümkündür. Temmuz ayında hala yaşayan çiçeklerden ufak çelikler alıp geliştirebilirsiniz. Dikilirken ve kış ortasında biraz gübre verirseniz renkler, çiçekler iyi gelişir. Salyangozlar, bir çeşit örümcek menekşeleri yemeyi seviyor. Bu yüzden dikkatli olunması gerekir.



Hercai Menekşe için Daha fazla bilgi ve Hercai Menekşe temin etmek için bize ulaşın...

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Gül Yetiştiriciliği Hakkında

Gül Yetiştiriciliği


Milattan 500 yıl önce Çinliler tarafından kültüre alınan güller, çiçeklerinin kokusu ve güzelliği nedeniyle bahçıvanlar tarafından çiçeklerin kraliçesi olarak kabul edilmektedir. Gül; çok yıllık, çalı formunda, yarı odunsu,dikenli bir bitkidir.Mayıs-haziran ayları arasında, pembe, beyazımsı, sarı, kırmızı renkli çiçekler açan, güzel kokuludur.Gövdeleri silindir biçimli, yesilimsi, esmer renkli, çok dallı ve dallar sik dikenlidir. Dikenlerin uçları kıvrık ve genellikle kırmızı renktedir. Yapraklar saplı ve kulakçıklı 5-7 yaprakçıklıdır. Çiçekler dallarında tek tek veya kümeler halinde bulunur. Çanak yapraklari 5 parçalı, taç yapraklari ise çok parçalıdır. Deniz seviyesinden itibaren, 3500 m yükseklige kadar, kâfi derecede rutubetli ve geçirgen topraklarda yetisir.

Dikildiği ilk yıldan itibaren çiçeklendiği için güzelliğini hemen gösterir. Bahçede grup veya tek olarak değerlendirilen çalı tipindeki güllerin yanı sıra; tırmanıcı, sarılıcı, yayılıcı güller pergola, çit, duvar kenarlarında, girişlerde, kapı ve pencere kenarlarında kullanılır. Son yıllarda ülkemizde de bulunabilen minyatür güller tüm yıl boyunca çiçeklenebildiklerinden, iç mekanda kullanılabildiği gibi, dış mekanda grup olarak ta dikilmektedir. Ağaç gülleri ise uzun bir gövde üzerine aşılanmış güllerdir, bahçelerde geniş alanlarda kullanılır. Bahçe düzenlemesinin en önemli bitkisel materyallerinden olan güller, farklı büyüklükteki saksı ve kaplar içinde özellikle balkonların süslemesinde de yer almaktadır.

Sınıflandırılması


Alem : Plantae Şube : Magnoliophyta Sınıf : Magnoliopsida Takım : Rosales Familya : Rosoideae Cins : Rosa L. Tür : Rosa canina Rosa dumalis Rosa eglanteria Rosa gallica Rosa gigantea Rosa glauca Rosa laevigata Rosa multiflora Rosa persica Rosa roxburghii Rosa rugosa Rosa stellata Rosa virginiana

Çoğaltma Teknikleri


Güller tohum,aşı,çelik ve daldırma yöntemiyle çoğaltılır.

Tohum ile üretim

Tohumla üretim bir yandan yabani genç bitki elde edilmesinde ki bu aşılamada, anaç bitki olarak kullanılır. Diğer yandan da ticari amaçların dışında yeni varyetelerin araştırılmasında uygulanır. Bütün amatörler, bahçelerindeki güllerin olgunlaşmış tohumlarını toplayarak, tohum ekmekten hoşlanırlar. Fakat bu ekimlerle iyi kalite güllerin üretilmesi nadirdir. Tohumların hastalıksız, sağlam bitkilerden alınması doğrusudur. Temiz,saf,ağır dolgun ve çimlenme kabiliyetinin tam olması gerekir. Gül tohumları oldukça serttir. Ekildiği yıl çimlenmez. Çimlenmeyi kolaylaştırmak için sonbaharda toplanan ve temizlenen tohumlar katlamaya tabi tutulur. Tohumla ilk bahara kadar katlamada kalırlar hava ısınmaya başlayınca yavaş yavaş sulanmaya başlar. Çimlenen tohumlar kasalara veya tavalara 10 cm aralıklarla ekilir.eğer ekim çok sık yapılmışsa genç bitkilerin iyi gelişmesini sağlamak için seyreltme yapılmalıdır.

Gül’de Tohum Üretimi Nasıl Yapılır?





Erkek gül bitkisinden henüz yeni açılmaya başlamış ancak tozlarını yayacak şekilde tam açılmamış olan çiçeklerinden biri seçilir.





Taç yaprakları nazikçe çiçek tablasından tutularak kopartılır.





Polenleri kullanmak üzere makas yardımıyla keserek bir kaba konur.





Polenler tamamen erkek çiçekten ayrılır.





Tozlanmayı gerçekleştirebilmek için bir tane henüz tam açılmamış dişi çiçek seçilir.





Taç yaprakları nazikce kopartılır.





Dişi organlara zarar verilmemelidir.





Kaba aldığımız polenler bir iki gün içerisinde dişi çiçek ile tozlandırılmalıdır.





Yumuşak uçlu bir fırça ile polenlerin fırçaya yapışması sağlanır ve dişi organların üzerine sürtülerek tozlanma yapılır.





Tozlanma ve döllenme olduktan 2 ay sonra meyvesi oluşmaya başlar ve portakal büyüklüğüne ulaşır.





3 ay sonra ise rengi sararmaya başlar. Bu aşamada meyvenin içinde tohumlar oluşmaya başlar.





4 ay sonra (yani bu yaz sonlarını kapsar) meyve oluşumu tam olarak gerçekleşmiştir ve meyve tam olarak portakal rengini almıştır.





6 ay geçtikten sonra meyvenin içi açılarak oluşan tohumlar çıkarılır.





Gül tohumları temizlendikten sonra Şubat sonlarında soğuk yastıklara alınarak fide oluşumu sağlanır.

Aşı ile üretim


Güllerde en fazla T göz aşısı kullanılır.Bu aşıda ; Anaç aşı bıçağıyla T şeklinde çizik açılır ve kabuk hafifçe kaldırılır. Kalemden aşı bıçağı ile göz (Yaprak sapı ile birlikte) çıkarılır. Çıkarılan göz anaçta bulunan T şeklindeki bölgeye yukarıdan aşağıya doğru itilerek yerleştirilir.Daha sonra aşı yeri düzgün bir şekilde aşı ile bağlanır.






Çelik ile üretim


Çelikleme yoluyla aşısız, toprak altı ve üstü kısımları çeliğin tür veya varyetelerinin özelliklerini taşıyan gerçek güller elde edilir. Ancak verim periyodu aşı ile üretilen bitkilere göre daha kısa olup ortalama 4 yıldır, 2-3 yıl sonra da toprak yorgunluğu ortaya çıkar. ayrıca , çeliklemeyle elde edilen güller diğerine göre daha az dayanıklı, daha zayıf ve hastalıklara duyarlı, çiçekleri de daha küçüktür. Çelikleme üretim ile, aşı ile üretime göre daha uzun sürede gelişmiş bitki elde edilir. Çelikleme üretim elverişli koşullarda tarlada yada seralarda yapılabilir. Çelik alınma zamanı ağustos sonundan marta kadar olan önemlidir. Çelikler çiçeksiz yıllık dalardan veya odunlaşmış sürgünden adi,dipçikli tarzlarda alınabilir. Erken dönemde alınan (haziran sonu) çelikleri (yarı odunsu) üzerinde yaprakların bırakılması, bitkinin kallus dokusu oluşturmasına ve yapraklarda doğal olarak üretilen hormonlar vasıtasıyla çeliğin kolay köklenmesi yardımcı olmaktadır. Yapraksız çeliklerde gövde uzaması erken, kök gelişmesi geç olur. Bununla beraber yapraksız, yani sonbahar sonu ya da kışın alınan sert-odun çelikleri köklenme yüzdeleri yapraklı, yani yeşil çeliklere göre daha yüksektir.


Daldırma ile üretim


İlkbahar ya da sonbaharda yapılır.Çelikle üretimi zor olan güller ve sarmaşık güllerinin üretiminde tercih edilen bir yöntemdir.


Yetiştirme Teknikleri


Toprak İsteği

Gül fazla seçici olmamakla beraber, en iyi bağ toprağı da denilen demiri bol hafif kırmızımsı,kumlu killi toprakta yetişir. Bakır toprakları sever. Fazla asitli,kireçli ve besin açısından zayıf topraklar gül yetiştirmek açısından uygun değildir. Bol gübre veya kompost kullanılarak böyle topraklarda da gül yetiştirmek mümkündür. Ağaç veya yüksek çalı bitkilerinin altlarına gül dikilmemelidir. Gölge olması bir yana, ağaç kökleri fidanların gelişmesine izin vermez.Daha önce gül yetişmiş topraklara veya eski gül fidanlarının yakınına yeni gül dikilmesi uygun değildir. Mecbur kalınırsa dikim çukuru biraz geniş ve derin açılır ve buradan çıkan toprak kullanılmaz. Bahçenin başka bir yerinden toprak getirilir. Eski toprak başka yerde rahatlıkla kullanılabilir.Ayrıca toprağın drenajlı olması gerekir. Su tutan yerlere gül dikilmez.


Eski güllerin Yerinin Değişmesi

Bazen gölgede kaldığı için veya başka bir sebeple gül fidanının yerinin değiştirilmesi gerekir. Bitki 10 yaşında bile olsa bu mümkündür. Bu iş için en uygun zaman kasım-aralık aylarıdır. Böylece fidan bahar gelmeden yeni yerine alışma fırsatı bulur. Önce yeni çukur açılıp hazırlanır. Daha sonra sökülecek gülün dalları kısaltılır. Bitkinin etrafı köke zarar vermeden açılır. Çatal bel yardımıyla dikkatle yerinden oynatılır. Toprağıyla çıkarılırsa daha iyi olur. Vakit geçirilmeden yeni yerine dikilir ve bolca sulanır.


Gübreleme

Aşırı besin tüketen bir bitki olduğu için toprağı her yıl gübrelenmelidir. Güllerin çevresi sonbaharda yanmış gübre ile tamamen örtülür. Bu suretle hem kökler soğuktan korunmuş olur hem de toprak besince zenginleşir. - Fidanlar tomurcuk zamanı gübre şerbeti veya suni gül gübresi eritilmiş suyla arada bir sulandığı takdirde bol çiçek açar. Temmuz ayına kadar hiç olmazsa üç kez şerbet verilmelidir. Özellikle çiçekli dönemlerinin sonunda verilirse yeni tomurcuklar çıkarmakta gecikmeyecektir.


Gülün dikimi

Az sayıda gül dikilecekse dikimden bir ay önce 40-50 cm. derinlik ve 50 cm. genişlikte çukurlar açılır.Çıkan toprağın üst kısmı bir tarafa,alt tabaka ise başka bir tarafa ayrılır. Çok sayıda fidan dikilecekse seçilen yer bolca yanmış gübreyle karıştırılıp,tarla usulü kazılır. Çukurlar daha sonra açılır. Buralardaki yabani otlar ve varsa iri taşlar temizlenir.Ayrılan üst tabaka toprak fidan başına bir kova yanmış gübreyle karıştırılır. Yoksa gül için hazırlanmış yavaş etkili bir suni gübre fidan başına bir avuç toprağa karıştırılır. Çukura biraz gübreli toprak atılır. Fidan saksıdan toprağını dağıtmadan çıkarılır. Fidan çukura oturtulur. Gübreli toprakla çukur doldurulur.Yetmezse alt topraktan ilave edilir. Aşı yeri hafifçe örtülür. Toprak ayakla dikkatlice sıkıştırılır. Hemen sulanır. Gül çıplak köklü dikilecekse açılan çukurun dibine gübreli topraktan bir tümsek yapılır. Köklerin ezik ve yaralı yerleri hafifçe budanır. Kökler yelpaze biçiminde tümseğe yayılır ve çukur dikkatle doldurulur. Sıkıştırılıp sulanır. Çıplak köklü güller mutlaka sonbaharda dikilmelidir. Kökleri sıcak tutmak için fidanın dibine biraz saman veya kuru yaprak örtülür.


Budanması

Güller budandıkça gençleşir ve ömrü uzar. Her yıl budama yapılmalıdır.Bu pek zor değil ancak teknik gerektiren bir iştir. Gül budaması gülün cinsine göre farklılık gösterir. Bahçe gülleri için en iyi budama zamanı, güllerin dinlenmeye girdiği sonbahar sonu ile kış bitimi arasındaki zamandır. Dinlenmeye giren gülde önce yapraklar azalır, kışı sert olan yerde tamamen dökülür, sürgün ve çiçek faaliyeti durur, bitki kışa dayanabilmek için hayatsal faaliyetlerini en alt düzeye indirir. Budama işlemi gözler uyanmadan, bitki aktif büyümeye başlamadan tamamlanmalıdır. İklimsel faktörler budama zamanını belirleyen temel faktörlerdir. Ilıman kış iklimine sahip olan yerlerde güller erken budanabilir. Erken budanan bitkilerin erken uyanacağı ve soğuklardan zarar görebileceği unutulmamalıdır. Geç budamalar ise, bitkide su yürümesi ve büyümenin başladığı döneme rastlar ve bu dönemde yapılacak budama bitkide güç kaybına neden olur.


Sulama

Gül dayanıklı bir bitki olduğu için,fazla sulanmasa da kolay kurumaz. Ancak çiçekleri küçülür,yeni tomurcuk vermez. Bitki gelişemez. Yeni fideler düzenli sulanmaz ise kuruyabilir. Bol sulanan güller sürekli gelişir ve çiçeksiz kalmaz. Ancak dibinde su beklememelidir. En ideal sulama için gül fidanının çevresi hafif çukurlaştırılır. Haftada 1-2 defa bu çukur suyla doldurulur. Sadece toprağı ıslatmak yetmez. Az ve sık sulamak zarar verir. Saksı gülleri daha sık sulanmalıdır. Gül yetiştiriciliğinde en büyük sorunlar ‘Kök sürgün’ ve ‘Bozuk baş’ oluşumudur.


Kök Sürgün

Güllerin genaratif gelişmeye başlaması gerekirken,vejatatif devrede kalarak yaprak açmaya devam etmesi, böylelikle sapın ucunda çiçek meydana gelmemesi olayıdır. Düşük sıcaklık,zayıf ışık intensitesi ve kuvvetli budama ile artış göstermektedir.


Bozuk baş

Gül tomurcuklarının ortasındaki petallerin tam olarak gelişemeyerek yassı bir şekil almasıyla ortaya çıkar. Bozuk baş sorunu aynen kök sürgünü sorununda olduğu gibi düşük sıcaklık,zayıf ışık intensitesi ve kuvvetli budama ile artış göstermektedir.



Aşılı Gül için Daha fazla bilgi ve Aşılı Gül Fidanı temin etmek için bize ulaşın...

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Ayva Yetiştiriciliği Hakkında

Ayva Yetiştiriciliği

Üretim Miktarı; Ülkemiz 105.000 tonluk ayva üretimi ile dünya üretiminde ilk sırada yer almaktadır. Ayva üretimimizin % 50‘lik kısmı Doğu ve Güney Marmara Bölgelerinde üretilmekte. olup ihracat miktarımız 4.000-5.000 ton arasında değişmektedir.

İklim ve Toprak istekleri; Ayvanın elma ve armuda göre soğuklara dayanımı ve soğuklama istekleri de bu türlere göre daha azdır. Çiçeklenmenin geç olması nedeniyle ilkbahar geç donlarından fazla etkilenmez. Aşırı rüzgarlı yerlerde ayva ağaçlarında dal kırılmaları ve meyve dökülmeleri görülmektedir. Ayvalar kumlu- tınlı, süzek, sıcak karakterli topraklarda iyi gelişir. Ayvaların kökleri fazla derine gitmediği için genelde topraktaki fazla neme dayanıklıdır. Toprak PH ‘sının 6-7,5 arasında olması idealdir Topraktaki toplam kireç oranının % 10 ‘u geçmemesi uygundur,

Anaç Kullanımı; Ayvalarda anaç olarak ayva çöğürleri kullanıldığı gibi son yıllarda klon Quince-A, BA 29, MC, Sydo gibi ayva kökenli klon anaçları da kullanamaya başlanılmıştır. Bahçe tesisinde ayva çöğürü üzerinde sıra üzeri 5m, sıralar arası 4m klon anaçları üzerinde 4x3m, 4x2m aralık ve mesafelerinde dikim yapılmalıdır.

Döllenme Biyolojisi; Ayva çeşitlerinin önemli bir kısmı kendine verimli olmakla birlikte bazı çeşitlerde meyve tutum oranı % 3 düzeyinde kalmakta olup bahçe tesisinde aynı dönemde çiçeklenen. bir çeşidin dikilmesinde yarar vardır

Önemli Çeşitler; Ekmek Ayvası, hem sofralık taze tüketime hem de reçel ve marmelat yapımına uygundur. Diğer önemli çeşitler; Eşme, Limon , Midilli, İstanbul Ayvası’dır.

Terbiye Sistemi; Kayısılar yayvan büyüme eğiliminde oldukları için en uygun terbiye sistemleri goble ve değişik doruk dallı terbiye sistemleridir. Özelikle Marmara Bölgesi gibi rutubetli bölgelerde goble sisteminin uygulanması, rutubetin düşük olduğu bölgelerde ise değişik doruk dallı siteminin uygulanmasında yarar vardır. Verime yatmış ayvalarda aşırı budamadan kaçınılmalı, kuru, obur, hastalıklı ve sıkışık dalların kesimi ile dal seyretmesi yapılmalıdır.

Hastalık ve Zararlılar; Armutta olduğu gibi en önemli hastalık Ervinia amylovora’ (ateş yanıklığı) dır. Bordo bulamacı budamadan önce % 3 budamadan sonra %1 ve çiçeklenmeden sonra % 0,4 dozlarında uygulanmalıdır. Bulaşık dallar 20 cm aşağıdan kesilerek yakılmalıdır. Koruyucu antibiyotiklerinde düzenli uygulanmasında yarar vardır. Monilya, diğer önemli bir hastalık olup mücadele için thiram, karbendazil gibi etkili maddeler içeren ilaçlar kullanılmalıdır. İç kurdu, Akdeniz Meyve Sineği önemli zararlılar arasında yer almaktadır.



Ayva için Daha fazla bilgi ve Ayva Fidanı temin etmek için bize ulaşın...

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Armut Yetiştiriciliği Hakkında

Armut Yetiştiriciliği (Pyrus communis)

Ülkemizin hemen bütün bölgelerimizde armut yetiştiriciliği yapılmaktadır. Armut ağacı daha çok dikine gelişir ve taç bir piramit şeklini alır. Armut ağacının dunu çok serttir. Bu sabeple mobilyacılıkta az da olsa kullanılmaktadır.

Armutlarda kök genel olarak derinlere gider ve tohumdan yetiştirilen bitkilerle kazık kök teşkil eder. Dallar odun ve meyve dalları olarak iki çeşittir. Meyve dalcıkları, topuz, kargı, dalcık, çıtanaktan oluşur. Genç dalcıklar erken meyveye yatarlar.

Armutlarda yaprak, sürgün ve çiçek olmak üzere üç tip göz bulunur. Sürgün gözleri daha çok dalcıkların uçlarında tepe tomurcuğu halinde oluşur. Meyve gözleri az sayıda ve dalcıkların uçlarında olur. Çiçek durumu hüzmedir. Çeşide göre 5-8-15 çiçek bulunabilir. En çok görülen çiçek açılma şekilleri; İlk olarak tepe çiçek açılmakta, bundan sonra ise en alttan başlamak üzere yukarıya doğru çiçeklenme devam eder.Bir diğer açılma durumu en son tepe çiçeğinin açması veya huzmede ilk olarak alttaki çiçekler açılmakta sonra tepe çiçek sonrada bu iki kısım arasında kalan çiçekler açmaktadır.

Bu yüzden tozlayıcı diploit çeşitler arasından seçilmeli, karşılıklı birbirini tozlayacak çeşitler arasında melezlemede kısırlık olmamalı, çiçek açma zamanları aynı olmalı, meyveye başlama yılları birbirine yakın olmalı, periyodisite bakımından bir sakınca olmamalı, tozlanmayı sağlamak için yeterince arı olmalıdır. Armutlarda kromozom sayısı normal olarak 2n=68’dür. Diploit elma çeşitleri düzgün şekilli, yüksek oranda çimlenen yüksek oranda çiçek tozu verir. Triploit çeşitlerde ise bu oran düşmektedir. Armutlarda kendine kısırlık ve melezlenmeden kaynaklanan kısırlıklar meydana gelmektedir. Ayrıca armutlarda partenokarpi ( tohumsuz meyve oluşumu ) eğilimi fazladır. Çekirdek analizinin iyi yapılmadığı çeşitlerde görülmesi kaçınılmaz olur. Yıllara, bakım şartlarına göre bu eğilim değişmektedir.
Armut Çeşitleri

Yazlık Çeşitler; Akça armudu, Hacı Hazma armudu, Göksulu armudu, Mustafa bey armudu, Tokat armudu, Coscia-Precose (Koyşa), Dr. Jule Guyot armudu, Williams armudu, Kışlık Çeşitler Ankara armudu, Düşes armudu, Pas Krasan armudu, Beurree Clairgeau armudu, Beurree d’Anjou armudu.
İklim İstekleri

Armut ılıman iklim bitkisidir. Kuzey yarım kürede 55 enlem derecesinden yukarı çıkamaz. Soğuklara karşı elmaya göre daha az dayanıklıdır. Armut ağacı, -25 ile -30 C kadar dayanabilir. Ancak uzun süren şiddetli soğuklarda, özellikle toprağı nemli yerlerde, ağaçlarda ve sürgün uçlarında donmalar görülür. Genel olarak armut hava nisbi nemini fazla önemsemez. Hatta meyvenin olgunlaşması safhasında havanın kuru olması istenir. Genellikle, 7 C altında 1000-2000 saat soğuklama (vernalizasyon) ihtiyacı duyar. Yeteri kadar soğuklama isteği karşılanmamış bitkilerde çiçeklenme devresi uzun sürer ve çiçek açılmaları düzenli olmaz.
Toprak İsteği

Armut toprak bakımından fazla seçici olmamakla beraber, toprak ne kadar derin, geçirken, sıcak ve besin maddelerince zengin olursa ağaçların gelişmeleri de o kadar iyi ve verimleri yüksek olur. Çok kuru, az derin ve taşlı topraklarda meyveler biçimsiz ve fazla kumlu, çok ağır ve nemli topraklarda sofralık yetişen armutlar etleri kaba ve tatları yayvan olmaktadır.
Armudun, Çoğaltılması ve Anaçları

Kültür çeşitlerinin üretilmesinde armut tohumlarının ekilip çoğaltımının yapılması fazla heterozigot olmasından dolayı mümkün kılmamaktadır. Çeliklerde köklenme güçtür. Bu yüzden kültür çeşitlerinin çoğaltılmasında aşılı fidanlar kullanılır. Armut anaçları; Toprak çeşitlerine göre kullanılan anaçlar; Derin, geçirken orta tip topraklarda Armut çöğürü, Derin ve kuru topraklarda Ahlat, Az derin ve orta nemli sıcak topraklarda Ayva anacı, Az derin kumlu ve kuru topraklarda Alıç, Meyve kalitesine göre kullanılan anaçlar; Orta kalitede Armut çöğürü ve Ahlat, Yüksek kalitede meyve için Ayva ve zayıf gelişen çeşitler için Armut çöğürü, Ağaçlara verilecek şekil ve boylara göre; Yüksek boylu ağaçlar için, Armut çöğürü, Orta boylu ağaçlar elde edebilmek için, Ayva ve Ahlat, Küçük boylu ağaçlar için, Ayva, Çok küçük boylu ve saksıda yetiştirmek için, Alıç anaçlar kullanılır.
Bahçe Tesisi

Kıraç yerlerde armut bahçesi kurulurken, tohumundan elde edilen kültür çeşitlerini aşılayarak toprağa dikilmesi yapılmalıdır. Sulama imkanlarının bulunduğu yerlerde 1-3 yaşlı aşılı fidanlar tesis edilir. Tohumla tesiste tohumlar 45-90 gün 0-4 C katlamaya tabi tutulur. Sonrada 1-1.5 cm derinliğe 3 er tohum atılarak ve sonradan bunların seyreltilmesiyle kuvvetli çöğür bırakılmalıdır. Tohum ekimi erken baharda yapılır. Dikim zamanı, sonbahar veya ilkbaharda dikilir. Yetiştiricinin isteğine göre kıraç yerlerde asma ve bademlerde karışık olarak dikilebilir. Nemli bölgelerde ayva anacı 3-4 m aralıklarla dikilir. Orta boy ağaçlar için, 4-6 m ve armut çöğürleri için, 8-12 m aralıklarla dikim yapılmalıdır. Kurak bölgelerde ahlat anacı üzerinde bu mesafeler daha geniş tutulmalı, 20m sıra arası,10 m sıra üzeri aralıklar bırakılmalıdır.
Armut Bahçelerinde Yıllık Bakım İşlemleri
Toprak İşlemesi


Toprak işlemenin esas amacı, su kaybını ve erozyonu önlemektir. Bu yüzden daimi ve geçici örtülü toprak işleminin yapılması tercih edilmektedir. Böylece yağışlar sağnak halinde geldiği zaman toprak kaybı önlenmiş olur. Geçici örtülerde, ilkbaharda örtü bitkileri üzerinden diskaro geçerek toprağa gömülmesi sağlanır. Bu işlemden sonra yüzlek olarak sonbahara kadar toprak işlemesine devam edilmelidir. Kışlık bitki örtüsü olarak ekilebilecek bitkiler; Buğday, çavdar, kışlık fiğ, kırmızı tırfıl, yonca ve yabani otlar. Daimi örtülü toprak (yığma metodu), Bu yöntemle biçilen çayırlar ağaçların diplerine 1.5 m yarı çapındaki bir alana 20 cm yükseklikte yığılmakta ve yığılanlara budama artıkları, yapraklar ve diğer her türlü bitki artıkları da atılmalıdır. Bu yöntemle toprağın organik ve anorganik maddelerce zengin olması uzun süre korunur. Ayrıca düşen meyvelere de yatak görevi görür. Meyilli arazilerde ekonomik setleme sistemleri uygulanmaktadır.
Sulama

İklim ve torak şartlarına göre değişik olmasıyla birlikte, Mayıs’tan itibaren Eylül sonlarına kadar sulama işlemi devam eder. Ağaçların isteklerine göre 10-20 günde bir sulamanın tekrarlanması gerekir. Sulamada daha çok salma ve yağmurlama sistemlerinin kullanılması ile,diğerlerine göre maliyeti fazla ancak ekonomik su kullanımı ve yüksek verimin artmasını sağlayan Damlama sulama tercih edilmesi gerekir.
Gübreleme

Azot, fosfor ve potasyum armut için önemli elementlerdendir. Verimlilikleri ve gelişmeleri üzerine çok etkilidir. Ahır gübresi ise hem bu elementlerin bir kısmını sağlamak hem de toprağın fiziksel özelliklerini düzeltmek için büyük önem taşır.

3 yılda bir sonbaharda dekara 3-4 ton ahır gübresi verilmeli ve ton başına 15kg süper fosfat katılmalıdır. Ayrıca her yıl Şubat ve Mart aylarında ağaç başına 250-500 g saf azotlu gübre verilmelidir. Potasyum noksanlığında hafif potas desteklemesi yapılmalıdır.
Budama

Gerektiğinden fazla büyümesine ve yukarıda yeniden dallanarak ikinci bir tacın oluşmasına engel olmak gerekmektedir. Duruma göre ağaçlara piramit, değişik doruk dallı veya palmet şekilleri verilebilir. Önemli olan ağacın fazla boylanmamasıdır. 5-6m den fazla tacın yükselmesi zararlılarla savaşı ve meyve toplama işini güçleştirir. Budama yaparken erkenden meyveden düşmesi engellenmeyecek biçimde düzenli yapılmalıdır.
Seyreltme

Meyve seyreltmesi daha çok verim yılarında yapılmaktadır.Bir çiçek durumunda iki meyve kalacak biçimde veya 20-30 yaprağa bir meyve düşecek şekilde bir seyreltme yeterlidir. Seyreltme el ile ve derimden 2-3 hafta önce yapılır. Az verim yıllarında seyreltme hiç yapılmaz.
Herekleme

Meyve ağırlıklarından dolayı dal kırılmalarını önlemek için, hereklerle destekler yapılır. Hereklemede bu sayede hem bitki verim ve kalitesi artar yani derim bakımından da önem taşır.
Hasat Önü Dökülmeleri Önleme

Armutlarda derimden önce dala tutunmaları iyi olmayan çeşitlerde meyve dökülmelerine sebep olur. Bunu önlemek için hormonlar uygulanır. NAA ile NAd ‘in 10-20 ppm’lik konsantrasyonları ve hazır preparatlar uygulanarak hasat önü meyve dökümü engellenir. Derim önü meyve dökümünü önlemek için hormon püskürtülen ağaçların derim zamanını geçirmemek gerekir. Hormonlar ağaçlara derimden 5-7 gün önce veya meyvelerin ilk dökülmeye başladığı zaman uygulanır.
Hasat (Derim)

Armutlarda hasat elle yapılır. Hasat sırasında meyveler sapları ile kopartılmalı, toplanan armutlar astarlanmış sepetler içerisine zarar vermeden dikkatlice konulmalıdır. Derim, yazlık çeşitlerde sabah erkenden, kışlık çeşitlerde ise meyvelerin üzerindeki çiğ kuruduktan sonra yapılır. Hasat işlemi üç kez tekrarlanmalıdır. Hasat olgunluğuna ulaşan meyvelerin kabuğunun taban rengine, meyvenin daldan ayrılma durumuna, meyve eti sertliğine ve tam çiçeklenmeden olgunluğa kadar geçen süreye göre belirlenir.Armutlarda genel olarak taban kabuğu rengi yeşildir.
Seçme, Boylama ve Ambalaj

Kasalar içersinde ambalaj evlerine getirilir, burada sağlamlık, şekil, renk ve kalitelerine göre bir seçmeye tabi tutulur. Sonra meyveler iriliklerine göre boylara ayrılır ve daha sonrada ambalaj kaplarına konulur.

Bu işler küçük işletmelerde el ile büyük işletmelerde ise makinelerle yapılır. Bu şekil daha çabuk ve daha ucuza mal olur. Armutlarda kalite sınıflarına ayırma ve boylama Türk Standartlarına göre yapılır. Buna göre sofralık elmalar ekstra, birinci sınıf ve ikinci sınıf olmak üzere iki kalite sınıfına ayrılır. Kalite sınıflarının hiç birinden kurtlu ve çürük meyveler bulunmaz, ancak meyvenin görünüşüne zarar vermeyen 2 cm uzunluğunda ve 1 cm2 alanı geçmeyen kabuk özürlerine izin verilir. İkinci sınıfta %10 ‘i geçmemek şartı ile kurtlu ve çürük meyvelere tolerans tanınmıştır. İster hemen pazara sevk edilecek olsunlar ister saklamaya alınsınlar elmaları boylamadan sonra hemen ambalajlamak en iyisidir. Ambalaja meyvelerin kağıtlanmasıyla başlanır. Kağıtlara sarılan armutlar sandıklar içersine yanları üzerine gelecek şekilde ve diyagonal olarak yerleştirilir. Armutlar 30×50 cm boyutundaki sandıklarda 30 cm derinliği geçmemesi şartı ile sandıklara dizilirler.
Depolama

Armut çeşitlerinin en iyi saklama sıcaklıkları birbirinden farklıdır. Uzun bir saklamanın yapılabilmesi için sıcaklığın -0.5,-0.6 C olması gerekir. Armut yeme olumunda genel olarak -3 C donarlar. Onun için sıcaklığın korunması gerekir. Depolarda saklanan armutların yüksek kaliteli olması için depodan çıkardıktan sonra satışa sunulmadan önce 18-21 C ve %80-85 nem miktarı olan bir yerde olgunlaşmaları beklenmelidir. Sonra satışa arz edilebilirler. Adi saklama koşullarında armutlar hava nisbi nemi yüksek tutmak tehlikeli olabilir. Nemin %70 ‘de tutulması yeterlidir. Soğuk hava depolarında ise bu %90 olabilir.
Verim

Armut çöğürü ve ahlat üzerinde ağaçlarda meyve miktarı 15-20 yaşa kadar artar ve bu yaşta bir ağaçtan ortalama 100-150 kg ürün alınır. Bundan sonra meyve verimi azalır. Ayva anacı üzerinde erken meyveye yatan ağaçlar 15-20 yaş arasında tam verim çağına ulaşırlar ve ortalama 25-50 kg ürün verir. 20 yaştan sonra verim alır.



Armut için Daha fazla bilgi ve Armut Fidanı temin etmek için bize ulaşın...

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Şeftali Ve Nektarin Yetiştiriciliği Hakkında

ŞEFTALİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Türkiye Şeftali üretimi için uygun iklim koşullarına sahip olmasına rağmen dünyada çapında üreticiler arasında söz sahibi ülkeler arasına girememiştir. Ülkemizde yılın beş ayında pazara taze olarak şeftali çıkarmak mümkündür. Ancak genellikle Akdeniz Bölgesi'nde erkenci, Ege ve Marmara Bölgesi'nde ise geçci çeşitler yetiştirilmektedir.Taze olarak tüketildiği gibi meyve suyu konsantresi, pulp olarak ve derin dondurucu ile uzun süre saklamak mümkündür. Ayrıca şeftali reçel, marmelat ve kurutulmuş olarak da tüketilmektedir.
ŞEFTALİ İKLİM OLARAK NE İSTER

Şeftali, değişik iklim şartlarına uyabilen meyveler biridir. Ekvatorun güney ve kuzeyinde 24-25 enlem dereceleri arasında yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde sıcak iklim Akdeniz ve Ege Bölgesi, mutedil Marmara Bölgesi ve soğuk iklime sahip Doğu Anadolu Bölgesinde yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Şeftali, erken çiçek açan meyve türlerinden biridir. Çiçekler açıldıktan sonra meydana gelen ilkbahar geç donlarından çok zarar görürler. Yaz sıcaklığının düşük olduğu bölgelerde meyvelerin olgunlaşması gecikir ve meyve kalitesi düşer.

ŞEFTALİ HANGİ TOPRAK TİPİNDE YETİŞİR

Şeftalinin toprak isteği söz konusu olunca, üzerine aşılı olduğu ağacın isteği göz önüne alınmalıdır. Şeftali, süzek, kumlu tınlı, milli, çakıllı, derin ve çabuk ısınan alüvyal tipi toprakları sever. Toprak pH değeri 6 ila 7 arasında olması idealdir. Kumlu toprakda da yeterli sulama ve iyi gübreleme ile şeftali yetişebilir.
ŞEFTALİ HANGİ GÜBREYİ SEVER

Şeftali ağaçları çabuk büyür ve çok verimlidirler. Çabuk gelişme ve yüksek verim iyi bir beslenmeyi gerektirmektedir. İyi bir gübreleme olmaması durumunda şeftali ağaçlarında gelişme yavaşlar ve durur. Şeftali bahçelerinde iyi bir gübreleme için, Toprağın yapısına göre uygun gübre seçilmesi gereklidir. Bu nedenle mutlaka yaprak ve toprak analizleri yapılmalıdır.
Ahır ve yeşil gübreleme ile beraber ticari gübrelerle gübrelemeye de önem verilmelidir. Ticari gübrelerle gübrelemede ağacın yaşı, bahçe toprağındaki Azot, Fosfor ve Potasyum durumu ve alınan meyve miktarı göz önüne alınmalıdır.
ŞEFTALİ BAHÇESİ NASIL OLMALIDIR

Şeftali fidanları genelde 5X5 ve 5X4 m. aralıklarla dikilebilir. Bir iki özel tür hariç, ayrıca bir tozlayıcıya gerek yoktur. J. H. Hale çeşidi bazı yıllar çiçek tozu kısırlığı gösterdiğinden, bu çeşit ile bahçe kurarken diğer çeşitlerden biri dölleyici olarak dikilmelidir.
ŞEFTALİ ÇEŞİTLERİ

1-Yemelik Çeşitler:
a) Çok erkenci: Springtime, Precocissima, Early Red, Blazing Gold, Merill Gem Free, Cardinal, Dixired, Starking Delicious.
b)Erkenci: Coronet, Redhaven, Washington.
c)Orta: Glohaven, Redglobe, Loring, Madıson, Crest Haven, Blake, J.H.Hale,Jefferson.
d)Geçci: Shipper�s Late Red, Rio Oso Gem, Monreo
2-Sanayiye uygun çeşitler:
Escarolita, Vesuvio, Shasta, Vivian, Andross, Klamt, Sudanella, Carolyn, Halford, Sarı Papa.
3-Nektarinler: Armking, Crimson Gold, Independence, Summer Super Star, Stark Red Gold, Fantasia,Faırlane.


Şeftali ve Nektarin için Daha fazla bilgi ve Şeftali ve Nektarin Fidanı temin etmek için bize ulaşın...

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

29 Temmuz 2009 Çarşamba

B5A Tanıtım Videoları

B5a Video 1:

B5a Gübre Çanakkale Tv De Tanıtımı - Amazing videos are here

B5a Video 2:

- Click here for more free videos
B5a Video 3:

- Click here for more free videos
B5a Video 4:

- The funniest bloopers are right here
B5a Video 5:

- Click here for the most popular videos



B5A 1 Kilogram Fiyatı:60 TL (Kargo Hariç)

B5A Yarım Kilogram Fiyatı:30 TL (Kargo Hariç)

B5A Sıvı Organik Gübre siparişi için:

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Toprak Analizi Sonucuna Göre B5A Kullanımı

TOPRAK ANALİZ SONUÇLARINA GÖRE B5A KULLANIM MİKTARININ TESBİTİ



Klasik kimyasal gübrelerle gübrelenen arazilerde her yıl ürün rekoltelerinde düşüşler yaşanıyorsa o arazide aşırı kimyasal birikintisi, topraklarda tuzlanma, kireçlenme ve organik madde miktarında 0.01 ‘ lere kadar düşüş meydana gelmiş olabilir. Bu açıdan B5A uygulanacak arazilerde TOPRAK ANALİZİ yapılması gerekir.

Yapılan toprak analizinde :

Organik Madde Miktarı:0-2 ise 1 kg. B5A 3.500 - 4.000 metre kare alana uygulanabilir.
Organik Madde Miktarı:2-3 ise 1 kg. B5A 4.000 - 5.000 metre kare alana uygulanabilir.
Organik Madde Miktarı:3 den büyük ise 1 kg. B5A 5.000 - 7.000 metre kare alana uygulanabilir.

B5A ‘ nın uygulama şekli ve karıştırılacak su miktarı bu broşürde anlatıldığı gibi olmalıdır..BMR TARIM yanlış uygulamalardan sorumlu değildir.


B5A 1 Kilogram Fiyatı:60 TL (Kargo Hariç)

B5A Yarım Kilogram Fiyatı:30 TL (Kargo Hariç)

B5A Sıvı Organik Gübre siparişi için:

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Çiftçilerimiz Tarafında Bilinmesi Gerekenler

AŞAĞIDAKİ KONULAR ÇİFÇİLERİMİZ TARAFINDAN MUTLAKA BİLİNMELİDİR.



1-B5A kullandığınız yeşil renkli, özellikle marul, salatalık pırasa, ıspanak, pancar, soğan, sarımsak vb. gibi ürünlerinizin rengi, kimyasal gübrelilere oranla daha açık yeşil gözükecektir.B5A kullanıldığında ürünlerinizde görülen bu yeşil renkler, ürünlerinizin doğal, kimyasalsız, gerçek renkleridir. Tüm organik ürünlerde renk böyledir ve bu bir sorun değildir. Bu durum sizi endişeye düşürmemelidir. Ürün kaliteniz düşmez, bilakis ürününüz çok daha taze görülecek, daha dayanımlı olacak (raf ömrü daha uzun), kimyasal gübrelilere oranla çok daha lezzetli olacak ve verimi oldukça yükselecektir. Sentetik kimyasal gübre devri başlamadan önceki ürün renklerini açık, gerçek yeşil renkler, yani B5A kullanıldığında görülen renkler olduğunu bilmelisiniz.
2-B5A kullandığınız hububatta (buğday, mercimek, arpa, nohut vb.) erken çimlenme gözlemleyeceksiniz. Buna rağmen,B5A kullandığınızda kardeşlenmeye sentetik kimyasal gübreye göre daha geç geçilebilir. Bu,B5A kullanılan ürünlerde kök çalışmasının cemreler düşene kadar devam ettiğini gösterir. Tüm organik ürünlerde bu durum bu şekilde gözlemlenir. Bu durumda,B5A kullandığınız tarlanızdaki bitki köklerini sentetik kimyasal gübre kullanılan tarlalardakiler ile mukayese ediniz. Çok büyük bir ihtimalle B5A kullanılan tarladaki ürün kökleri çok daha kuvvetli olacaktır. Kök gelişiminde bir sorun yoksaB5A’yı doğru dozda ve doğru şekilde kullandı iseniz, anız yakmadıysanız, saplı kesim yaptıysanız, bu kullanım kılavuzunda açıklanan ‘tarımda yapılan yanlışlıkları’ yapmadıysanız endişe etmenize gerek yoktur.B5A’yı bahar gübresi olarak ikinci kez ve usulüne uygun olarak kullanınız. Toprağa cemrenin düşmesi ile birlikte B5A kullanılan tarlalarda kardeşlenmeler başlayacaktır. O zamana kadar kök gelişimini tamamlamış ve kökünü güçlendirmiş olan bitki, kuvvetli kökleri sayesinde çok daha iyi beslenerek,tanelerin daha dolgun,verimin ve ürün kalitesi daha yüksek olmasını sağlayacaktır..
Ürünlerin yüksek dozda kimyasal gübre kullanılarak erken kardeşlenmeye geçmesini sağlamak, yeterli kök gelişimi sağlamamış, kökü yeterince gelişmemiş hububatta sapın çoğalması ama tanelerin yeterince gelişmemesi anlamına gelebilir. Doğrusu, her ürünün kendi tabii ortamında, kendi tabii seyrinde ve hızında gelişmesini tamamlamasıdır.
3-B5A gündüz, toprak sıcakken kullanıldığında istenilen sonucu asla alamayacaksınız.
4-Toprakta tuzluluk oranının yüksek olduğu yerlerde, bitki kök derinliğinin tuzlu su seviyesine indiği seviyelerde B5A etkisiz kalır. Çünkü tuzlu su, kılcal kökleri tıkayarak bitkinin beslenmesini önler. Özellikle deniz kenarındaki bölgelerde, denizin sahillerdeki yer altı suyuna çok büyük bir baskısı vardır. Serayı yaptığınız yerin yanına 1.5 (bir buçuk)metre derinliğinde bir çukur açarak burada tuzlu deniz suyunun etkisi olup olmadığını kontrol ediniz. Şayet bu mesafede deniz suyu etkin ve baskın ise seranızı yapacağınız yeri değiştiriniz veya seranıza tuzsuz toprak taşıyarak 1.5 metre derinliğin tuzsuz toprak olmasını sağlayınız. Bu durum B5A için değil, tüm gübreler için mutlak zorunluluktur. Aksi halde 1.5 metreye ulaşan bitki kökleri tıkanacak ve asla o seradan istenilen verimi alamayacaksınız.
Kullanım suyunuzu mutlaka analiz ettiriniz ve özellikle tuzluluk durumu hakkında bilgi sahibi olunuz. Şayet kullanım suyunuz tuzluluğun azlığı açısından birinci kalite (içilebilir nitelikte),ikinci kalite ve üçüncü kalitede ise kullanınız. Üçüncü ve dördüncü kalite suları seralarınızda, bahçelerinizde, ağaçlarınızda kullanmayınız.
Tarım ancak bilinçli yapılırsa insana gelir sağlayan bir konudur.
5-‘Yoğun tarım ilacı ve kimyasal gübre kullanımı sonucu topraklarımız verim açısından değeri 5 den 2 ye (100 puandan 40 puana) düşmüştür.’ (Hayrettin KARACA-TEMA vakfı Başkanı’nın 11 Şubat 2009 ulusal bir televizyon kanalındaki konuşmasından alınmıştır.)
Tarım ilacı, hastalık veya zararlı ortaya çıkmadan, belirtileri görülmeden, belirtileri belli bir aşamaya gelmeden, ziraat mühendisine sormadan kullanılamaz. Tarım ilacı, komşu kullandı diye kullanılmaz. Tarım ilacı alışkanlık olmuş diye kullanılmaz. Tarım ilacıda tıpkı insanların kullandıkları ilaçlar gibi gerektiğinde, uzmanın görüşü alınarak, gerekli dozda ve usulde kullanılır. Aksi halde toprağı küstürebilir, öldürebilirsiniz. Şeyh Edebali :Toprağı küstürmeyin,toprağa küsmeyin’ demiyor mu?



B5A 1 Kilogram Fiyatı:60 TL (Kargo Hariç)

B5A Yarım Kilogram Fiyatı:30 TL (Kargo Hariç)

B5A Sıvı Organik Gübre siparişi için:

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Topraksız Tarımda B5A Kullanımı

TOPRAKSIZ TARIMDA UYGULAMA

Topraksız tarım çok çeşitli şekillerde yapılmaktadır. Burada genel olarak tüm uygulama şekilleri dikkate alınarak genel açıklama yapılmıştır. Değişik topraksız tarım uygulamaları için şirketimizle irtibata geçebilirsiniz.
Topraksız tarımda en genel şekli ile zeolit, perlit, pomza veya torf bitki kök tutucusu olarak kullanılmaktadır.
Hangi malzeme kullanılırsa kullanılsın B5A tüm topraksız tarım şekillerinde güvenle kullanılabilecek bir gübredir.
Burada önemli olan husus, topraksız tarım uygulamalarında su ile gübrelerin aynı şebekeden verilip verilmediğidir. Şayet su ile gübre ve zirai ilaç aynı şebekeden verilmekte ise B5A uygulaması şebekenin kimyasal gübre ve zirai ilaç kalıntılarının şebekeden temizlenmesinden sonra verilmesi çok önemlidir. Bunun için de kimyasal gübre ve zirai ilacın verilmesinden sonra şebekeye en az on gün süre ile su verilmesinden sonra B5A uygulaması yapılmalıdır. Çünkü şebeke kimyasal gübre ve zirai ilaç kalıntılarından temizlenmeden B5A’nın aynı şebekeden verilmesi durumunda B5A’dan istenilen ve beklenilen sonuç alınamayacaktır.
Ancak sulama suyu ile kimyasal gübre ve zirai ilaç verilen şebeke ayrı ayrı ise bu durumda B5A temiz su şebekesinden verilerek sorun çıkması önlenmiş olur. Ama her durumda B5A uygulaması zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımından on gün sonra ve gece yapılmalıdır. Ancak bazı topraksız tarım seralarında güneş perdesi kullanılmaktadır. Bu gibi güneş perdesi kullanılan seralarda perdeler kapatılarak uygulama yapılabilmektedir.
Topraksız tarım uygulamalarında 1 kg B5A 2500 metrekare alana uygulanmalıdır. Uygulama kış aylarında 12 – 15 gün aralıklarla, toprağa cemre düşmesinden sonra (bahar, yaz, sonbahar aylarında) ise 20 – 25 gün aralıklarla uygulanmalıdır.
Topraksız tarım uygulamalarında tüm bahar, yaz, sonbahar aylarının tamamında sadece iki kez yapraktan uygulama yapılması yeterlidir. Geri kalan tüm uygulamalar ve özellikle ilk uygulamalar kesinlikle kökten yapılmalıdır. Yaprak uygulamaları Temmuz ve Eylül aylarında yapılabilir. Yapraktan uygulamada 1 kg B5A 1000 litre suya karıştırılıp (100 gr 100 litre suya katıştırılıp) mutlaka gece ( sera güneş perdeli olsa dahi) uygulama yapılamalıdır.
Topraksız tarım uygulamalarında B5A’ ya ilave olarak isteğe ve ihtiyaca bağlı olarak başka organik gübre takviyesi yapılabilir.



B5A 1 Kilogram Fiyatı:60 TL (Kargo Hariç)

B5A Yarım Kilogram Fiyatı:30 TL (Kargo Hariç)

B5A Sıvı Organik Gübre siparişi için:

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Tarımda Yapılan Yanlışlıklar

TARIMDA YAPILAN ÖNEMLİ YANLIŞLIKLAR

1-Bilinçsiz Zirai İlaç, Kimyasal Gübre ve Su Kullanımı:

Tarımda yapılan en önemli yanlışlı gerekli olmadığı halde tarım ilacı kullanılmasıdır. Özellikle bazı bölgelerimizde ve özellikle ağaçlar için ‘ileride hastalık olmasın’ diye hastalık görülmeden ve hatta daha emaresi yokken ‘hastalık olabilir’ diye yapılan ilaç uygulaması dır.Bu insanın ‘hasta olabilirim ‘ diye daha hastalık emaresi yokken ilaç kullanması gibidir.Özellikle tarım ilaçlarında hastalık görülmeden,ziraat mühendisinden görüş almadan asla zirai ilaç uygulaması yapılmamalıdır.Mühendis tarafından kullanılması önerilen zirai ilaçlar da yine mühendis tarafından belirlenen dozajlarda uygulanmalıdır.Maalesef ülkemizde genel olarak tarım ilaçlarının dozajına asla dikkat edilmemektedir.Bu konuda oldukça hassas davranılması,gerekli olmadan ve ziraat mühendisi tarafından önerilmeden zirai ilaç kullanılmaması,mühendis tarafından önerilen zirai ilacın ise önerilen dozajda kullanılması son derecede önemlidir.Doğrusu,mümkün ise organik tarım ilaçları kullanılmalıdır.
Tarım ilaçlarının tavsiye edilenden yüksek dozlarda kullanımı insanların kullandığı ilaçların tavsiye edilenden yüksek dozlarda kullanımına benzer etkileri bitkilerde gösterir ve son derece yanlıştır. Tarım ilacı kullanımında bitki savunma sistemi harekete geçer ve bitki kendi gelişimini yavaşlatarak kullanılan tarım ilacının, kendi bünyesinde yapabileceği olumsuz etkilere karşı mücadeleye başlar. Yani tarım ilaçları bitkinin savunma sistemini yendikten sonra etkili olurlar. Bu ilaçlar, topraktaki organizmal ve mikro organizmal yaşama da son derece olumsuz yönde etkileri olur. Bu açıdan hiçbir tarım ilacı, zararlı unsurlar belli bir seviyeye gelmeden kullanılmamalıdır. Tarım ilacı kullanılmak zorunda kalındığında, mühendis tarafından belirlenen doza, kullanım zamanına ve kullanım şekline son derece dikkat edilmesi gereklidir. Kulaktan duyma bilgilerle tarım ilacı kullanılamaz.
Sentetik kimyasal gübrelerin çevreyle ilgili döngüyü (ekolojik dengeyi) olumsuz yönde etkilediği, çevre dostu olmadığı ve çevreyi tahrip ettiği, küresel ısınmanın önemli nedenlerinden birisi olduğu,toprağın organik madde miktarını azalttığı, üretilen besinlerin doğal olmadığı ve dolayısı ile sağlık riskleri taşıdığı bilim adamları,çevre kuruluşları veb. Tarafından sık sık kamuoyuna durulmaktadır. Buna sentetik kimyasal gübrelerin yanlış kullanımını da eklediğimizde, dünya ve özellikle ülkemiz açısından son derece vahim sonuçlar artık gözlemlenebilir hale gelmiştir. Ağır hastalıklardaki (kanser gibi) son yıllardaki ciddi artış oranları organik tarım ve ürünleri gündemin ilk sıralarına oturtmuştur.
Ülkemizde sentetik kimyasal gübre kullanımı ciddi manada sorgulanmalıdır. Bundan 30 yıl önce klasik kuru tarımda hiç kimyasal gübre kullanılmadan 1 dekar alandan yaklaşık 400 kg buğday alınabiliyordu. 30 yıl boyunca kimyasal gübre kullanıldı, yanlış kullanıldı, önce verim arttı, 30 yıl sonra bu gün ise kimyasal gübre ne kadar verilirse verilsin yine 1 dekardan 400 kg civarında buğday alınabilir hale geldi. Ne kazanıldı? Ne kaybedildi? Şimdi artık sentetik kimyasal gübre kullanmadan 1dekardan 400 kg buğday alınamamaktadır. Yani 30 yıl sonra bu gün 30 yılda alınan verim fazlasının bedelini, kimyasal gübre bedeli olarak iade etmek durumunda kalınmıştır. Bu kısır döngü ancak organik tarıma geçiş ile kırılabilecektir. Artık devir organik tarım devridir ve organik tarımda da organik gübreler kullanılacaktır.
Bakınız arılar sentetik kimyasal gübre devri başlamadan önce ne kadar bal veriyordu? Bu gün ne kadar bal vermektedirler? Yine topraktaki solucanlara ne oldu? Nereye gitti? Neden gitti? Oysa bir adet solucanın bir yıl boyunca bir traktörün bir saatte işlediği toprak kadar toprağı işlediği ve üstelik bu işlemi yaparken de havadaki azotu alıp toprağı gübrelediğini bilim adamları haykırmaktadırlar.
Çevremiz, yediklerimiz, içtiklerimiz, kullandıklarımız, soluduklarımız ne kadar sağlıklı ve doğal? Nereye gidiyoruz? Bu, insanlar tarafından sorgulanmakta ve insanoğlu, her şeyin doğal ve temiz olanına yönelmektedir.

2-Hayvan (çiftlik) Gübresinin Yanlış Kullanımı:

Ülkemizde çok sık yapılan yanlışlıklardan birisi de yanlış hayvan (çiftlik) gübresi kullanımıdır. Hayvan (çiftlik) gübresi, doğru kullanıldığında, yani usulüne uygun olarak yakılarak kullanıldığında faydalı bir gübre olmasına karşın, usulüne uygun olarak kullanılmadığı zaman faydasından çok zararı olan bir gübredir. Hayvan (çiftlik) gübresi olarak, usulüne uygun olarak yakılmış keçi gübresi veya yaylalarda yetişen koyun gübresi kullanımı tavsiye edilir.Besihanelerde yetiştirilmiş sığır gübresi kullanımı asla tavsiye edilmez.
Buna rağmen hayvan (çiftlik) gübresi, usulüne uygun olarak yakıldıktan sonra kullanılabilir. Ülkemizde hayvan (çiftlik) gübresini usulüne uygun olarak yakıp satan ticari kuruluşlar olup hayvan (çiftlik) gübresi buralardan tedarik edilebilir.
Yaş veya usulüne uygun olarak yakılmamış olarak kullanılan hayvan (çiftlik) gübreleri, tarlalarımızı böcek larvaları ve çeşitli hastalıklara doldurmaktadır. Besihane atığı hayvan (çiftlik) gübresinin besihanelerde hayvanlara vurulan tüm ilaç atıklarını taşıdığını, hayvanların bağırsaklarında salgılanmakta olan enzimlerin de bu atıkların içerisinde bulunduğunu bilmemiz gerekmektedir. Bu enzimlerin bir kısmı toprak ve bitki için son derece zararlıdır. Nitekim bir takım bölgelerde hayvan ahırından çıkarılan taze hayvan gübrelerinin direkt tarlaya uygulanması sonucu topraklar tahrip edilmiştir. Bu yanlışlık zincirleme yanlışlığa neden olmakta, bu şekilde yapılan yanlış uygulamalar sonucu toprakta ve o toprağa ekilen bitkilerde ortaya çıkan hastalıkları önleyebilmek için genellikle bilinçsiz, ağır ve yüksek dozlarda tarım ilacı kullanılmakta, bu ise durumu daha da vahim hale getirmektedir. Bazı bölgelerde ise hayvan ahırından alındıktan sonra, dışarıda herhangi bir açık alana konulan çiftlik gübresinin, açık alana konulduktan sonra üzerinden bir süre geçince hayvan gübresinin yandığı düşünülmektedir, Bu yanlıştır ve bu gibi yanlış uygulamalardan şiddetle kaçınılması gerekmektedir. Hayvan (çiftlik) gübresinin doğru yakım teknikleri hakkında ziraat mühendislerinden görüş alınmalıdır.
En genel şekli ile hayvan gübresi şu şekilde yakılabilir:
Ekim yapılmayacak açık bir alanda bir çukur açılarak içerisine yeterli mukavemette (sağlamlıkta) bir muşamba (naylon) serilir. Bu muşambanın boyu, içerisine yanmamış çiftlik gübresi konulduktan sonra üzerini kapayacak kadar büyük olmalıdır. Bazı illerimizde (Antalya gibi) bu amaca uygun naylonlar hazır olarak satılabilmektedir. Bu şekilde hazırlanan ve içerisine naylon serilen çukurun tabanında 5- 10 tane 1 cm çapında delik açılmalıdır. Daha sonra buraya yanmamış hayvan gübresi doldurulur ve üzerine hortumla su tutulur, karıştırılır ve üzeri muşambanın (naylonun) diğer ucu ile örtülerek etrafı toprak ile kapatılıp hava alması önlenir. Bu yığının üzerine (naylonun içinde kalacak şekilde) bir termometre konulmalıdır. Bu şekilde su tutulup karıştırılarak üzerinin tekrar kapatılması içlemi birkaç günde bir yinelenmelidir. Yığının üzerine naylonun altından konulan termometre ile iç sıcaklık sık sık kontrol edilerek sıcaklığın 60 derecenin üzerine çıkması durumunda naylon açılıp yığının üzerine su tutularak sıcaklık mutlaka 60 derecenin altında tutulmalıdır. Sıcaklık 60 derecenin üzerine çıkarsa gübrenin içerisinde faydalı hemen hemen hiçbir unsur kalmaz. Bu açıdan sıcaklık kontrolü önemlidir.
Hayvan (çiftlik) gübresinin yakılmasındaki genel amaç, yanmamış hayvan gübresindeki zararlı bakterilerin ölmesi, metan gazının çıkarılarak atmosfere verilmesi, toprakta tuzluluk oluşturabilecek unsurların ortadan kaldırılması ve toprak ile bitkiye zarar verebilecek ilaç, hormon, enzim atıklarının bertaraf edilmesidir. Bu şekilde depolanan yanmamış hayvan gübresi birkaç günde bir üzerine hortumla su tutulup karıştırıldığında ve üzeri tekrar naylon ile örtüldüğünde 4 ile 6 aylık bir zaman dilimi içerisinde yakılmış hale getirilebilir. Bu işlem yaz aylarında yapılmalıdır. Bu işlem büyük çiftliklerde beton havuzlarda da yapılabilir.

3-Ağaçlarda Budama Hataları:

Ülkemizde en sık yapılan yanlışlıklardan birisi budamadır. Ağaçlarda faaliyetler kış-yaz durmadan devam eder. En genel ifade ile ağaç meyvesini verdikten, yapraklarını döktükten sonra kök faaliyetlerini sürdürür ve sonraki yıla hazırlanır. Ancak ülkemizde sonbaharda adeta katliam yapar tarzda budama yapıldığı çok sık olarak görülmektedir. Genellikle budama son derece bilinçsiz yapılmaktadır. Kesilmemesi gereken dallar kesilmekte, kesilen büyük dallar açık bırakılmaktadır. Bu durumda ağaç, kış döneminde sonraki yıl için kök yapısını kuvvetlendirmek için çalışacağına kendi yaralarını tedavi etmeye çalışmakta, sonraki yıla kök gelişimi olarak yeterince hazırlanamamaktadır. Nitekim birçok ağaç türlerinde budanan büyük dalların üzerinin ağaç tarafından reçine (sakız) ile kaplandığı gözlemlenmektedir. Oysa ağaç bu reçine oluşumuna harcadığı enerjiyi kök gelişimine harcamalıdır. Bunun için budama sonrası budanan yerlerin, tıpkı atalarımızın yaptığı gibi ağacın altındaki toprak ile yapılacak çamur ile kapatılması şarttır. Hatta atalarımız ağaca o kadar itinalı davranmışlardır ki, budama işleminden sonra sadece kendi dibindeki topraktan yaptıkları çamurla sıvamakla kalmamışlar, ayrıca tülbent benzeri bezlerle o dalları sarmışlardır. Atalarımız toprağa, ağaca,bitkiye son derece saygılı ve özenli davranmışlardır. Sizin kış dönemine girerken parmağınızı, kolunuzu, ayağınızı kesseler kendinizi ne kadar bir sürede toparlayabilirsiniz? Ağaç da bir canlı değil mi? Her işin kolayına kaçılmaya çalışmakla tarımda kazanç sağlamak mümkün mü? Bu yanlış işlem sonunda, her yıl ürün verebilecek bazı ağaç türleri (Antep fıstığı, zeytin vb.) iki yılda bir ürün verir hale gelmiştir. Bu, kişisel ve ulusal bir kayıptır.

4-Anız ve Bitki Atıklarının Yakımı, Meyve Ağaçlarında Sonbaharda Dökülen Yaprakların Toplanması:

Tarımda yapılan en önemli yanlışlıktır. Anız ve bitki atıklarının yakılması demek, gübre olabilecek bitki atıklarını kendi elimizle yok etmek ve para ile gübre almak zorunda kalmak demektir. Ayrıca anız-bitki atıklarının yakılması, toprakta yaşayan ve çevre dengesi içerisinde çok büyük görevleri olan canlıların (karınca, solucan gibi böcekler ile diğer sayısız türde mikro organizmaların) yok edilmesi demektir. Kısaca topraktaki yaşamı katletmektir. Anız-bitki atıklarının yakılması,toprağın en verimli kısmı olan en üst tabakadaki humus tabakasının tahrip edilmesi anlamını taşır.Yakılan tarlalarda gübre miktar ve maliyetleri her yıl artmakta, ama verim her yıl düşmektedir. Toprak asla yakılamaz, yakılmamalıdır. Buğday, arpa vb. ürünler saplı kesilmeli, bir karış sap bırakılmalı, mümkünse bu bırakılan sap da saman makinesinde küçültüldükten sonra tarlaya serilmeli ve daha sonra sürülmelidir. Mısır, Pamuk, Biber, Domates Karpuz vb ürünlerde ise ürün toplandıktan sonra kalan sap uygun makine ile öğütüldükten sonra tarlaya serildikten sonra tarla sürülmelidir.
Ağaçların sonbaharda yapraklarını dökmesinden sonra bazı bölgelerde bu yaprakların tırmıklarla toplandığı ve yakıldığı gözlemlenmektedir. Bunun gerekçesi olarak da bu yaprakların ağaçlarda kurt oluşumuna neden olduğu ifade edilmektedir. Bu son derece yanlış bir uygulamadır. Bu yapraklar gübre olarak tarlada ağaçların altında bırakılmalı ve daha sonra sürülmelidir.Bu yapraklar ağaçlarda kurtlanmaya neden olmazlar.Kurtlanmanın en önemli nedenlerinden birisi, geçmiş yıllarda dahi olsa yakılmadan veya usulüne uygun yakılmadan kullanılan hayvan (çiftlik) gübresidir.Bu gibi konularda ziraat mühendisinden görüş almanız önerilir.

5-Yanlış ve Derin Tarla Sürümü:


Özellikle küresel ısınmamın hissedilmeye başlandığı ülkemizde tarlalarımız maalesef yanlış sürülmektedir. En büyük yanlışlık ise çok derin tarla sürümüdür. Çok derin tarla sürümleri kuraklık etkisinde toprağın çok fazla ve derin çatlamasına ve bitki kılcal köklerinin sıcaklık etkisi ile tahrip olmasına neden olabilir.
Bilindiği gibi toprağın humus tabakası yüzeyde 3-5 cm’ lik bir tabaka kalınlığı şeklindedir. Tarlaların derin sürülmesi ile en üst tabakada bulunan bu 3-5 cm’ lik humus tabakası çok derinlere itilerek derinde bulunan ve humus ile organik madde miktarı son derece zayıf olan tabaka yüzeye çıkarılmaktadır. Derine itilen humuslu kısım ise buradan yeraltı suları ile derinlere inerek zayi olmaktadır. Bu açıdan da tarlaların derin sürülmesi hatalıdır.
Tarlalarda yapılan önemli sürüm hatalarından birisi de yabani otlarla mücadelede, bazı bölgelerimizde otlar daha birkaç santim iken sürüm işlemi yapılmasıdır. Otların tohum verme aşamasına kadar yükselmesi, tohum vermeden sürülmesi, bu sürme işleminin de toprağın alt-üst edilerek bu otların toprağa karıştırılıp yeşil gübre olarak değerlendirilmesi şeklinde yapılması önerilmektedir.
Tarlaların eğime paralel olarak sürülmesi de ülkemizde en çok yapılan yanlışlıklardan birisidir. Bazı çiftçilerimiz daha kolay olduğu için tarlalarını eğim aşağı, yani eğim yönünde sürmektedirler. Bu durumda yağmur ve rüzgar erozyonu ile toprağın humuslu tabakası yok olmaktadır. Bu açıdan eğimli tarlalar eğime dik olarak sürülmek zorundadır. Bu konuda taviz verilmemeli ve zor olsa da eğimli topraklar dikine sürülmelidir.

6-Gündüz Sulama:

Küresel ısınmanın gündemimizi işgal ettiği, kuraklığın her gün biraz daha hissedildiği bu yıllarda gündüz tarla sulaması ile sulama suyunuzun % 30 - % 70 i buharlaşmaktadır. Ayrıca gündüz sulamalarında yapraklarda kalan su damlacıkları mercek etkisi göstererek kendi alanlarının 12 katı kadar alanı yakarak tahrip eder. Bu bitkinin fotosentez yapan alanının küçülmesi anlamı taşır. Bitki bu duruma karşı devamlı yaprak yenilemek zorunda kalır ki bu da, bitkinin meyve veriminde düşüş meydana getirir.
Gündüz sulamanın bir diğer mahzuru da tarlanın çukur alanlarında minyatür göllenmelerin oluşmasıdır. Bu göllenmeler ise bu kısımdaki bitki köklerinin çürümesine neden olur.
Sulama işlemi hangi metodla olursa olsun mutlaka gece toprak soğukken yapılmalıdır.



B5A 1 Kilogram Fiyatı:55 TL (Kargo Hariç)


B5A 1 Kilogram Fiyatı:60 TL (Kargo Hariç)

B5A Yarım Kilogram Fiyatı:30 TL (Kargo Hariç)

B5A Sıvı Organik Gübre siparişi için:

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

B5A Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar

B5A KULLANIMINDA DİKKAT EDİMESİ GEREKEN GENEL KURALLAR

B5A,her türlü bitkide ve her türlü tarım şartlarında (klasik kuru - sulu tarım, seralar, topraksız tarım vb.)hem kök gübresi olarak (sonbahar - kış gübresi), hem yaprak gübresi (bahar gübresi) ve hem de ürün veya çiçeklenme öncesi ürün geliştirici olarak (yaz gübresi) kullanılabilir.
Klasik tarımda kök gübresi olarak sonbahar aylarında yapılacak B5A uygulamalarının tüm hububat türlerinde geçerli olmak üzere (Buğday, arpa, mercimek, nohut vb) tohumun toprağa atıldıktan bir ay sonra yapılması önerilmektedir. Çünkü B5A erkenci bir gübredir ve hububatın hızlı çıkmasına neden, hızlı çıkan hububat ise soğuktan daha çok etkilenir. Bu etkiyi ortadan kaldırmak için B5A tohumun toprağa atılmasından bir ay sonra uygulanır.
B5A kullanımında genel olarak aşağıdaki kurallara uyulmalıdır. Daha detaylı bilgiler sonraki sayfalarda verilmiştir. Bütün bu bilgilere rağmen tereddüt edilen konularla ilgili olarak BMR TARIM aranarak bilgi alınmalıdır. Unutmayalım doğru sonuç, ancak doğru uygulama ile alınabilecektir.
1-B5A gün battıktan, toprak soğuduktan sonra (gün batımından 2 - 3 saat sonra) kullanılmalıdır.B5A güneş altında uygulanamaz.
Ancak:
a- Kış aylarında, bulutlu havalarda ( güneşin olmadığı durumlarda), toprak soğukken saat 15 den sonra B5A uygulaması yapılabilir.
b- Yağmurlu havalarda, yağmur yağarken olmak kaydı ile günün her saatinde B5A uygulaması yapılabilir.

2- B5A kökten uygulamalarda 1 kg’ı en az 400 litre, yapraktan uygulamalarda 1 kg’ı en az 800 litre suya karıştırılarak uygulanır.
Ancak sadece kök uygulamalarında geçerli olmak üzere:
a- Toprak ıslak ise 1 kg B5A 200 litre su ile karıştırılarak kullanılabilir.
b- Sabah çiğ düşen mevsimlerde, toprak soğukken 1 kg B5A 200 litre su ile karıştırılarak kullanılabilir. Bu durumda uygulama çiğ düşmeden önce yapılmalıdır ve sadece kök uygulamalarında yapılabilir. Yaprak uygulamalarında bilakis su miktarı ikiye katlanır. Çünkü B5A son derece etkili bir gübredir ve az su ile kullanımda yaprak kenarlarında yanmalara neden olabilir.

3- B5A kullanılırken karışım tankları mutlaka deterjanla (mümkünse arap sabunu) yıkanıp bol su ile durulandıktan sonra B5A konularak sulandırılmalı ve karışım hazırlanmalıdır.

4- B5A asla ilaçlı tohum, tarım ilacı ve kimyasal gübre ile birlikte kullanılmaz. İlaçlı tohum, tarım ilacı ve kimyasal gübre kullanımından 10 gün önce veya 10 gün sonra B5A kullanılabilir.

5- B5A yanmamış hayvan gübresi ile birlikte veya yanmamış hayvan gübresi kullanılan alanlarda kullanılamaz. Usulüne uygun olarak yakılmış hayvan gübresi kullanılan alanlarda hayvan gübresi kullanımından 10 gün önce veya 10 gün sonra B5A kullanılabilir.

6- B5A dan istenilen sonucun alınabilmesi için sulu tarlalarda ya sulama sonrası veya sulama sırasında, kuru tarlalarda yağmur sonrasında toprak ıslak veya nemli iken, seralarda ve damlama sistemli tarlalarda tesisat temizlendikten sonra ve sulama periyodunun orta kısmında uygulama yapılmalıdır.

7- B5A klorlu şebeke suyu ile kullanılamaz. B5A kaynak - kuyu suyu ile kullanılmalıdır.B5A tuzluluk açısından 5 guruba ayrılan sulardan ilk üç kalitedeki sular ile kullanılmalıdır.

8-
B5A yapraktan uygulamalarda döllenme döneminde kullanılmaz.

9-
Tuzluluk (sodyum klorür) oranı yüksek topraklarda B5A yeterli etkiyi göstermez.

10- B5A uygulanan tarlalarda, bahçelerde, seralarda ve her türlü yeşil alanlarda, bitki yaprak renkleri koyu yeşil yerine açık yeşile dönüşecektir. Bu açık yeşil renk B5A kullanımı ile yapraklardaki tüm solunum bazlarının açıldığını ve çalışmaya başladığını gösterdiği için endişe edilmemelidir. Organik ürünler sentetik kimyasal ürünlere göre daha açık renkte olurlar. Bu normal bir durumdur. Ürün hasadında gerek verimlilik ve gerekse ürün kalitesi olarak B5A ‘ nın farkı ortaya çıkar.


B5A 1 Kilogram Fiyatı:60 TL (Kargo Hariç)

B5A Yarım Kilogram Fiyatı:30 TL (Kargo Hariç)

B5A Sıvı Organik Gübre siparişi için:

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>

Süs Bitkilerinde B5A Kullanımı




SÜS BİTKİLERİNDE B5A KULLANIMI

1-Kapalı alanlardaki süs bitkilerinde B5A kullanımı:

5 litrelik pet temiz bir şişe klorsuz su ile (kuyu veya kaynak suyu) doldurulduktan sonra içerisine yarım Türk kahvesi fincanı (30 cc) B5A (iyice çalkalandıktan sonra) konulur, çalkalanır ve kapalı ortamdaki çiçeklere kökten ayda bir kere uygulanır.2.5 litrelik pet temiz bir şişe kapalı ortamdaki çiçekleri sulamaya yetecek ise, çeyrek fincan (15 cc) B5A konulur, çalkalanır ve kullanılır.
Bir aydan daha sık aralılarla kapalı ortamdaki çiçeklere B5A uygulanmamalıdır. Uygulama gün ışığında ve toprak sıcakken yapılmamalı, gece saat 22 sıralarında ve toprak soğukken yapılmamalıdır.
İlkbahar, sonbahar ve kış aylarında birer kez olmak üzere yılda üç kez kapalı ortamdaki çiçeklere yapraktan uygulama yapılmalıdır. Yapraktan uygulama 5 litrelik pet şişeye klorsuz su konulduktan sonra içerisine 1/4 fincan (çeyrek fincan Türk kahvesi - 8 cc -) B5A konulup, çalkalandıktan sonra ( 2.5 litrelik pet şişeye 4 cc B5A konulmalıdır) sprey şeklinde yapraktan çiçeklere uygulanmalıdır. Uygulama gece saat 22 sıralarında yapılmalıdır. Yapraktan uygulama yapıldığı zamanlarda kökten aylık uygulama kesilmeden sürdürülmelidir.
Sulandırılmış B5A kullanım sonrası artarsa dökülmelidir, bir sonraki ay uygulamasına saklanmamalıdır.
Kullandıktan sonra artan B5A’nın tıpa ve kapağı sıkıca kapatıldıktan sonra buzdolabının sebze bölmesinde saklanmalıdır.B5A buzdolabının dondurucu kısmında saklanmaz.
Çiçeklerde ilaçlama yapılacak ise bu ilaçlama işlemi B5A kullanımından 10 gün önce veya sonra yapılır.B5A ilaçla birlikte kullanılmaz.

2-Peyzaj Bahçelerinde B5A kullanımı:
Bahçelerinizdeki çimlere B5A yı aşağıdaki gibi uygulayabilirsiniz.1000 metrekarelik çim alana 333 gr. B5A çimler sulandıktan sonra akşam saat 22 de 30 litrelik sırt pompası ile her sırt pompasına 66 gr.( iki Türk kahvesi fincanı ) konulup üzeri su ile tamamlanır. Bu şekilde 5 kez sırt pompasına 30 lt su ve 66 gr B5A konularak 1000 metre karelik çim alan gübrelenmiş olur.
Bu işlem yapılmadan önce sırt pompası deterjan ( mümkünse arap sabunu) ve sünger kullanılarak pompa ve hortumlar dahil temizlenmelidir.
Bu işlem yapılmazdan önce çim mutlaka sulanmalıdır.B5A uygulaması sonrası çimin 15 dakika daha sulanması tavsiye edilir.
Peyzaj bahçesinde süs çalıları ve ağaçlar var ise 30 lite kapasiteli sırt pompasına 66 gr B5A konularak kökten yine saat 22 de, önce ağaçlar sulanarak sonra B5A uygulaması sırt pompası ile yapılabilir.
Gerek çim ve gerekse peyzaj bahçelerinde B5A uygulaması her ay yapılmalıdır. Daha sık aralıklarla uygulama yapılmamalıdır.


B5A 1 Kilogram Fiyatı:60 TL (Kargo Hariç)

B5A Yarım Kilogram Fiyatı:30 TL (Kargo Hariç)

B5A Sıvı Organik Gübre siparişi için:

Arif Arslan
Orman Mühendisi

Özar Fidancılık ve Peyzaj

Tel:0536 966 36 09
0506 659 76 96

Adres:Adnan Menderes Mah. Atatürk Cad. Sanayi Kavşağı No:2 Merkez/Osmaniye


Devamını okuyun...>>